8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 239-243-244-245 Cevapları Hecce Yayıncılık 2024-2025 eğitim-öğretim yılı konusu içerisinde 8. sınıf öğrencilerinin en çok ihtiyaç duyabileceği konular araısnda bulunan ve içerisinde Geleneksel El Sanatları Çarşısı metnine ait cevapların bulunduğu 8. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 239-243-244-245 Cevapları konusunu paylaştık. Cevaplarla ilgili görüş ve önerilerinizi yorumlardan yazarak bildirebilirsiniz.
Geleneksel el sanatlarımız nelerdir? Bildiklerinizin adlarını ve özelliklerini söyleyiniz.
Cevap: Ahşap oymacılığı, ebru sanatı, halı ve kilim dokumacılığı ve minyatür sanatçılığı bizim geleneksel el sanatlarımızdandır. Hepsi birbirinden güzel ve farklı farklı sanatlar ortaya koymaktadır.
Okuduğunuz metinden bazı kelimeler verilmiştir. Bu kelimelerin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Anlamını öğrendiğiniz yeni kelime/kelime gruplarını sözlüğünüze yazınız. Öğrendiğiniz kelimeleri birer cümlede kullanınız.
mozaik: Renkli döşenmiş taşlarla yapılan resim.
Cümlem: Evin bir bölümünü mozaik yapmayı düşünüyorum.
revak: Üstü örtülü, önü açık yer.
Cümlem: Yağmur yağınca bir evin revağında bekledik.
tezhip: süsleme
Cümlem: 23 Nisan için sınıfları tezhipledik.
kaligrafi: Harflere güzel biçim verilerek yapılan sanat.
Cümlem: Arkadaşım bana bir kaligrafi hediye etti.
şövale: Ressam Sehpası
Cümlem: Şövale üzerindeki resim hepsinden güzel duruyor.
keçe: Yere serilen halı, kilim gibi yünlü döşemelik
Cümlem: Nevşehir gezisinde bizlere keçe hediye ettiler.
marküteri: Desenli ahşap yüzeyi
Cümlem: Gittiğimiz müzede her yer marküteri ile döşenmişti.
banyan: Dalları uzun bir ağaçtır.
Cümlem: Okulumuzda bir çok banyan vardı.
filografi: Çivilerin arasında tellerin ve iplerin kullanılarak estetik görünüm sağlanması
Cümlem: Okulumuzda açılan filografi kursuna katılmak istiyorum.
ney: Kaval biçiminde yanık sesli üfleme aleti.
Cümlem: Babam çok güzel ney çalmaktadır.
Aşağıdaki soruları okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.
1. Metinde adı geçen el sanatları nelerdir?
Cevap: Cam sanatları, oya sanatları, tezhip, hat, kaligrafi ve ebru sanatlarıdır.
2. Balibey Hanı ne amaçla yapılmıştır?
Cevap: Kent dışından gelen tüccarlara hizmet etmesi amacıyla yaptırılmıştır.
3. Anlatıcı hanı gezerken Atatürk’ün hangi sözünü hatırlamıştır?
Cevap: Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözünü hatırlamıştır.
4. Günümüzde Balibey Hanı ne amaçla kullanılmaktadır?
Cevap: Farklı el sanatlarını sergilemek ve atölyeleri için kullanılmaktadır.
5. Metinde geçen “Sanatçı olunmaz, sanatçı doğulur.” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Cevap: Sanatçının yeteneği varsa bu doğuştan ona verilmiştir aslında bunu anlatmaya çalışmaktadır.
Okuduğunuz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Metnin Konusu: Metnin konusu Balibey Hanındaki çeşitli el sanatlarının sergilenmesidir.
Metnin Ana Fikri: Sanat her yerde sergilenmeli ve gösterilmelidir.
Okuduğunuz metne uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
Cevap:
Metni tekrar okuyunuz. Metni okurken önemli olduğunu düşündüğünüz bölümleri “not alma” yöntemine uygun şekilde kendi ifadelerinizle aşağıya yazınız.
Cevap:
Aşağıda verilen cümlelerdeki anlatım bozukluğunun nedenini ve doğru cümleyi noktalı yerlere sırasıyla yazınız.
• Yaşlı ağaca dayanmış uyumaya çalışıyordu.
⇒ Yaşlı, ağaca dayanmış uyumaya çalışıyordu. (Özne karışıklığı oluşmaktadır virgül olmadığı için)
• Oyun oynayan arkadaşlarına bakar, uzaktan izlerdi.
⇒ Oyun oynayan arkadaşlarına bakar, onları uzaktan izlerdi. ( nesne eksikliği yapılmıştır.)
• Onun elindeki kitabın ücreti ne kadar?
⇒ Onun elindeki kitabin fiyatı ne kadar? ( yanlış kelime kullanılmıştır)
• Siyasi ve toplum olaylarını gözlemliyordu.
⇒ Siyasi ve toplum olaylarını gözlemliyordu.
Sınıfınızda metinde geçen “Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan insan, sanatkârdır.” sözünü açıklayan bir konuşma yapınız. Konuşmanızda güdümlü konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için sizden önce konuşan arkadaşlarınızın duygu ve düşüncelerini anladığınızı onlara hissettirerek düşüncelerinizi etkili bir şekilde açıklayınız. Konuşmanız sırasında yaşadıklarınızdan ya da gözlemlerinizden örnekler verebilirsiniz.
Konuşmalarınızda uygun geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanmaya özen gösteriniz.
Cevap:
“Elleri, kafası ve yüreğiyle çalışan insan, sanatkârdır.” sözü, insanın fiziksel becerilerinden, zihinsel yeteneklerinden ve duygusal tepkileriyle gerçekleştireceği işlerin sanat olarak kabul edilebileceğini belirtmektedir. Eğer bir kişi işini sadece yapmak için yapmış olmazsa, aynı zamanda içtenlikle ve duygusal bir bağ kurarak yaparsa, bu onu bir sanatkâr haline getirir.
Sanat, resim, heykel, müzik, dans, yazı, tiyatro gibi çeşitli alanlarda kendini gösterir. Fakat sanatın sınırları oldukça geniştir ve herhangi bir işte bile sanatsal bir ifade bulunabilir. Örneğin, bir aşçının yemeklerine kattığı özgün dokunuşlar veya bir marangozun ahşaba verdiği şekiller sanat özelliği taşıyabilir.
Dosya kâğıdına açıklayıcı, öyküleyici, betimleyici ya da tartışmacı anlatım biçimlerinden istediğinizi kullanarak Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözünden hareketle bilgilendirici bir metin yazınız. Metninize uygun bir başlık belirleyiniz. Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz. Metninizi sınıf panosunda paylaşabilirsiniz.
Cevap:
Atatürk’ün ünlü sözü olan “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir” ifadesi, sanatın ve kültürün toplumlar için ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Atatürk, sanatın toplumun yaşamında önemli bir role sahip olduğuna inanan bir liderdi. Bir toplumun sanata yeterince değer vermemesi, onun kimliğinin ve varoluşunun bir parçasını kaybetmesine neden olabilirdi. Bu yüzden, Atatürk, Türkiye’de sanatın ve kültürün geliştirilmesine büyük önem verdi.
Atatürk’ün sanata olan tutkusu, Türkiye’deki eğitim sistemindeki değişikliklere de yansımıştır. Atatürk, sanat eğitiminin genç nesillerin gelişiminde hayati bir rol oynadığına inanıyordu. Bu nedenle, okullarda sanat ve müzik derslerine ağırlık verilmesini sağlamak için çaba gösterdi. Ayrıca, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki sanat ve kültür festivallerinin düzenlenmesiyle, yerel sanatçıları destekledi ve onların eserlerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefledi.
Facebook'ta Paylaş
Twitter'da Paylaş
Linkedin'de Paylaş
Sitede yer alan yazı, resim ve dosyaların tüm hakları saklıdır ve izinsiz paylaşılması kesinlikle yasaktır.