7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 132-133-134-135-136-137. Cevapları MEB Yayınları 2024-2025 eğitim-öğretim yılı konusu içerisinde 7. sınıf öğrencilerinin en çok ihtiyaç duyabileceği konular arasında bulunan ve içerisinde Yanardağlar Misali Metni Cevapları konusunun bulunduğu 7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Sayfa 132-133-134-135-136-137 Cevapları konusunu paylaştık. Cevaplarla ilgili görüş ve önerilerinizi yorumlardan yazarak bildirebilirsiniz.
1. Kanaat ile ilgili araştırdığınız atasözlerini arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.
Kanaat gibi devlet olmaz.
2. Sizce kanaat ile mutluluk arasında nasıl bir ilişki vardır? Tartışınız.
Cevap: Bence bir şeylere kanaat eden insan elindekiyle yetinmeyi bildiği için yetindiği şeyler onu mutlu eder. Kanaat etmeyen insan elinde ne olursa olsun daha fazlasını isteyeceği için mutlu olmaz.
A) Dinlediğiniz metinde geçen, anlamını bilmediğiniz kelime veya kelime gruplarını belirleyiniz. Bunların anlamlarını tahmin ederek aşağıya yazınız.
Cevap:
Kelime veya Kelime Grubu: Yontmak
Tahminim: Şekil vermek, düzeltmek.
Kelime veya Kelime Grubu: Balyoz
Tahminim: Uzun saplı, büyük taşları kırmaya yarayan çekiç
Kelime veya Kelime Grubu: Yanardağ
Tahminim: İçinde kendi ateşini bulunduran bir dağ türü
Kelime veya Kelime Grubu: Misal
Tahminim: Benzer bir durum ve örnek vermek.
B) Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.
Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metinden hareketle cevaplayınız.
1. Taş ustası kendini neden mutsuz hissetmektedir? Açıklayınız.
Cevap: Taşları yontmaktan yorulduğu, güneşin altında kalmaktan bıktığı için kendini mutsuz hissetmektedir.
2. Taş ustası, hangi sıkıntılarından yakınmaktadır?
Cevap: Taş ustası, taş yontmaktan, güneşin altında olmaktan ve güçsüz olmasından yakınmaktadır.
3. Yakınmalarından dolayı taş ustasına hak veriyor musunuz? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Evet, taş ustasının yakınmalarına hak veriyorum. Çünkü her gün aynı işi yapmak onu yıpratmış ve yormuş olabilir.
4. Taş ustasının hayal kırıklığına uğradığı durumları açıklayınız.
Cevap: Taş ustası Güneş olup açamadığında, bulut olup yağmur yağdıramadığında, rüzgar olup ilerleyemediğinde, dağ olup bir taş ustası tarafından parçalandığı durumlarda hayal kırıklığına uğramıştır.
5. Yazara göre hayatımızdaki en önemli sorun nedir? Bu düşünceye katılıyor musunuz? Açıklayınız.
Cevap: Yazara göre hayatımızdaki tüm sorun sevgi sorunudur. Ben bu düşünceye katılıyorum. Sorunların çözümünün sevgi olduğuna sevgi olunca sorun olmayacağına inanıyorum.
6. Yazar, sevginin hayatımızdaki gücünü nasıl açıklamaktadır? Anlatınız.
Cevap: Yazar sevginin hayatımızdaki gücünü yanımızda götürebileceğimiz, eskimeyecek sahip olabileceğimiz en önemli ve tek şey olduğunu söyleyerek açıklamaktadır.
7. “Ne kadar gelişirseniz gelişin, ne kadar çalışırsanız çalışın her zaman ‘orası’ diye bir yer olacaktır.” cümlesinden ne anladığınızı hayatınızdan örnekler vererek açıklayınız.
Cevap: Bu cümleden her zaman elimizdekinden sahip olduğumuzdan daha iyi bir şey olacağını anlıyorum. Örneğin kendimize güzel bir araba da alsak aldığımız arabadan daha güzel bir araba ile karşılaşacağız.
8. Dinlediğiniz metinde en beğendiğiniz bölüm hangisidir? Nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Dinlediğim metinden en beğendiğim bölüm bir taş ustasının dağdan küçük küçük parçalar almasıdır. Çünkü en başta taş ustası olan adam kendini güçsüz görüyor ve dağ oluyor, sonra o dağ da bir taş ustası tarafından parçalanabiliyor.
Metni dinlerken aldığınız notlar nelerdir? Aldığınız notları niçin önemli gördüğünüzü açıklayınız.
Cevap: Metni dinlerken taş ustasının dileklerini not aldım. Bu notları önemli gördüm çünkü adam elindekiyle yetinmeyip istedikçe hayal kırıklığına uğruyor.
Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini yazınız.
Cevap:
Konu: Bir taş ustasının hayattan yorulması ve bunun üzerine güneş, bulut rüzgar ve dağ olması sonra onu başka bir taş ustasının parçalaması anlatılıyor.
Ana Fikir: Mutluluk, sevgi ve gücün kişinin kendi içinde olduğudur.
Dinlediğiniz metni özetleyiniz.
Cevap: Bir gün bir taş ustası yaptığı işten çok bunalır ve güçsüzleştiğini hisseder. Her gün yüzüne vuran güneşten bıkmıştır. Bunun için bir Güneş olmak ister. Dileği kabul olan taş ustası bir güneş gibi parlayacakken önüne bir bulut çıkar ve bulutun daha güçlü olduğunu düşünerek bir bulut olmak ister. Tam yağmur yağdıracakken rüzgar gelir ve bulutları dağıtır. Bunun üzerine rüzgar olup esmek ister ama o rüzgarda dağlara çarpıp durur. Ardından güçlü bir dağ olmak ister 2-3 gün böyle yaşarken birden başka bir taş ustası gelir ve ondan küçük küçük parçalar koparmaya başlar. Önemli olan güç, sevgi ve mutluluk insanın kendi içindedir. Ne kadar çalışırsak çalışalım her zaman orası diye bir yer olacaktır. Bu yüzden gücümüzü kendi içimizden alan bir yanardağ gibi olmamız gerekir.
Aşağıdaki özdeyişlerden birini seçiniz. Bu özdeyişlerin sizde uyandırdığı duygu ve düşünceleri anlatacağınız bilgilendirici bir metin yazınız.
Cevap: Akıllı bir insanda en çok bulunan üç özellik sabır, utanma ve kanaattir. Bu insanlar istedikleri şeyler için çok çalışır emek verir ve karşılığını almak için sabırlı bir şekilde beklerler. Ancak bu sabır onları çok istedikleri şeye götürür. Utanma ise insanların en önemli duygularındandır. İyilik karşısında duyulan mahcubiyet utanması, büyüklük yapmaya utanma gibi güzel anlamları taşır. En önemlisine gelecek olursa bu kanaattir. İnsan kanaat ettikçe mutluluğu bulur. Elindekiyle yetinmeyi bilen insan her zaman elindeki güzelliklerle mutlu olur ve bu güzellikleri anca öyle büyütebilir. Ama kanaat olmazsa hem memnuniyetsizlik olur ve bu da elimizdekileri yitirmemizi neden olur. İşte bundandır ki; Hacı Bektaş-ı Veli’nin de dediği gibi; ”Aklın üç koruması; sabır, utanma ve kanaattir.”
Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Seçtiğiniz görselle ilgili bir konuşma yapınız.
Cevap: Doğa her zaman insanların faydasına var olmuştur. Bu yüzden insanların da doğaya faydalı bir şekilde var olması gerekir. Ağaçlar biz insanlara oksijen kaynağı olur. Bu da yetmezmiş gibi bir de bize taze taze meyveler verir. Bizi heyelan gibi afetlerden korur. Bizlerde bu canlılar kadar duyarlı olmalı ve her yere ağaçlar dikmeliyiz. Onları korumalı kollamalı ve geleceğe yetiştirmeliyiz.
A) Bir deprem bölgesine çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günleri A, B, C ve D şehirlerinden battaniye, su, erzak ve kıyafet yardımları gönderilmiştir. Bu yardım malzemelerinin gönderim sırasıyla ilgili şunlar bilinmektedir:
B) Bu bilgilere göre yardım malzemelerinin hangi şehirlerden gönderildiğini gösteren aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Cevap:
Yörenize ait bir türkünün sözlerini ve bu sözlerin yazılış hikâyesini araştırınız.
Cevap: Yârim İstanbul’u mesken mi tuttun türküsünün hikayesi şöyledir:
Evinde geçim derdi yaşayan aileler evlerindeki erkekleri veya evlenme çağındaki oğullarını eve para kazandırabilmesi için gurbete gönderirlermiş. Anadolu köy ve kasaba halkı ise genellikle gurbet için İstanbul’a çalışmaya giderler, orada senelerce yaşarlarmış. Memleketlerinde bıraktıkları annesi, sevgilisi, nişanlısı ve diğer sevdikleri gurbet yolunu beklermiş. Yine bu gurbet yolunu bekleyen bir kadın tarafından İstanbul’a çalışmaya giden bir kadın tarafından söylendiği bilinir.
Yarim İstanbul’u Mesken mi Tuttun
Ağam İstanbul’ u mesken mi tuttun aman
Gördün güzelleri beni unuttun aman
Beni evinize köle mi tuttun aman
Facebook'ta Paylaş
Twitter'da Paylaş
Linkedin'de Paylaş
Sitede yer alan yazı, resim ve dosyaların tüm hakları saklıdır ve izinsiz paylaşılması kesinlikle yasaktır.